"YENİ MİT YASASI" OLARAK KAMUOYUNA YANSIYAN HABERLER NEDENİYLE ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANLIĞINCA YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI

Bilindiği üzere daha önce MİT Müsteşarı Hakan FİDAN'la ilgili tartışmalı olarak ifadeye çağırma ve yakalama kararı sonrası Anayasanın Hukuk Devleti ve eşitlik ilkelerine aykırı olarak özel bir yasa çıkartılarak Savcılığın soruşturma işlemleri etkisiz bırakılmıştı.
Geçtiğimiz günlerde de MİT'in bazı kamu kurumları ve şirketlerle kişisel verilerin paylaşımı konusunda gizli protokoller yaptığı kamuoyuna yansımış ve  bir çok tartışmaya sebep olmuştu.
Son günlerde ise yeni MİT yasasından bahsedilmektedir. Kamuoyunda MİT'in görev ve çalışma esaslarını düzenleyen yasada değişiklik yapılmak istendiği, bu kapsamda MİT'in üst düzey görevlilerince bir taslak hazırlandığı ve Başbakanlığa sunulduğu iddiaları vardır. Henüz bahsedilen bu taslak resmiyet kazanmamıştır. Ama kamuoyuna, bir kısım görsel ve yazalı basına yansıyan şekliyle bu taslağın yasalaşması halinde artık Demokratik Hukuk Devleti fiilen sona ermiş olacaktır.
İddiaya konu taslağın kamuoyuna yansıyan ve tartışmalara konu olan içeriğine göre MİT'e; şu an en önemli görev ve yetkisi olan istihbaratın yanında, fişleme, her türlü izleme, psikolojik istihbarat amacıyla yayın yapma ve internet sitesi kurma, iç tehdit algılaması karşısında operasyon yapma, dış tehdit olursa yabancı ülkelerde aynı şekilde operasyon yapabilme, Polis ve Jandarmanın yetkilerini devralma, keza bu iki kolluk kuvvetini yeni yetkilerin uygulanmasında kullanma gibi daha pak çok olağanüstü ama hukuk dışı  yetkiler tanınmaktadır.
Eğer kamuoyunda tartışılan fişleme için gizli protokol iddiaları doğruysa kamuoyuna yansıyan yeni MİT yasa tasarısı taslağının yasalaşması halinde hukuk dışı olan bu durum hukuksal bir statüye kavuşacaktır.
Mevcut sistemimizde Mahkeme kararı olmadan arama,el koyma, iletişimin tesbiti, izleme ve benzeri işlemlerin yapılması mümkün değildir.Mahkeme kararı kişiler için bir güvencedir. Ülkemizde Mahkeme kararına dayalı olsa da gece yarısı, baskın gibi yapılan arama, el koymalar halen tartışılırken şimdi Mahkemeleri devre dışı bırakarak MİT'in benzer işlemleri yapabilecek olmasını düşünemiyoruz. MİT'e istihbaratın yanında verilen operasyon yetkisi çok ağır insan hakları ihlallerine yol açacaktır. En kötüsü operasyonları yapan görevlilerin operasyon sırasında işledikleri suçlarla ilgili özel mahkemelerde yargılanacak olmalarıdır.Bu elbette klasik anlamda bir yargılama olmayacaktır. Türkiye asla özel yetkili mahkemelerden kurtulamayacaktır, zaten fiilen varlığı tartışılan hukuk devleti, hukuksal güvenlik, insan hakları, özgürlükler tamamen yok olacaktır.
Böyle yasalar ancak faşist ya da diktatoryal ülkelerde kendi iktidarlarını korumak ve kendilerine karşı olabilecek her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmek için çıkarılabilecek keyfi düzenlemelerdir ve amaç mutlak iktidardır. Ama denetlenmeyen, kontrol edilmeyen mutlak bir iktidar tehlikelidir ve  kaos yaratacaktır, dünya siyasi tarihi bunun örnekleri ile doludur.
Kamuoyuna içeriği yansıtılan bu taslak yasalaşırsa Anayasa'mızdaki "Demokratik Hukuk Devleti", "Mahkemelerin bağımsızlığı", "İdarenin her türlü işlem ve eyleminin yargı denetimine tabi olduğu" ilkelerine ve daha pek çok hükme aykırı olacaktır, Milletvekilleri Anayasa'ya sadık kalacaklarına dair yemin etmişlerdir, beklentimiz, milletvekillerinin bu yeminlerine sadık kalmaları ve böyle bir taslağın yasalaşmasını engellemeleridir. İktidarın gerçek sahibi olan vatandaşlarımız da böyle bir taslağın yasalaşmaması için demokratik yollarla tepkilerini dile getirmelidirler.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
 
Av. Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI
Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım