HUKUKÇULAR İÇİN KÜBA GEZİSİ

Hukukçular için Küba Kültür Turu 13 Ağustos-21 Ağustos 2014 (7 gün-8 gece)

13 Ağustos 2014 Çarşamba

  • Havana’ya varış
  • Otele yerleşme

HAVANA’ya varışımızda gezinin tamamı boyunca grubumuza eşlik edecek Kübalı rehberimiz ve otobüs şoförümüz havalimanında bizi bekliyor olacak. Havana’da konaklayacağımız otele transfer olurken, Kübalı rehberimizle tanışıp kendisinden bazı pratik bilgiler alacağız. Ardından otelimize yerleşip ertesi güne hazırlanmak üzere dinlenmeye çekiliyoruz.

14 Ağustos 2014 Perşembe

  • Kahvaltı
  • Eski Havana şehir turu
  • El Patio Restoran’da öğle yemeği
  • Rom Müzesi’ne ziyaret
  • Eski Havana’da serbest zaman
  • Mesón de la Flota’da flamenko gösterisi eşliğinde akşam yemeği

Kahvaltının ardından UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASLARI LİSTESİ’NDE YER ALAN ESKİ HAVANA’ya doğru yürüyüş turuna çıkıyoruz. Bir ucu Havana’nın uzun kordon boyu MALECON’a dayanan Eski Havana’nın ünlü meydanlarını tek tek ziyaret edeceğiz. Bulunduğu meydana adını veren büyük KATEDRAL’i, okyanusa bakan kaleCASTILLO DE LA REAL FUERZA’yı, bir delinin anısına yapılmış Parisli Beyefendi heykelini, PLAZA VIEJA’daki ünlü kahveciyle birahaneyi göreceğiz. CAPITOLIO binasını ve PARQUE CENTRAL’ı içine alan, sırtını Orta Havana’ya vermiş bölgeye de uğrayacağız. Havana’nın en hareketli caddesi OBISPO’dan geçecek, ara sokaklara daldığımızda Havanalıların ev ve sokağın birbirine karıştığı gündelik yaşamına adım atacağız. Bu arada rehberimizden kentin kuruluşu ve sömürge tarihi, ayrıca Eski Havana’da devam eden restorasyon çalışmaları hakkında bilgi alacağız. Serbest zamanımızda uğrayabileceğimiz müzeler, galeriler, dükkânlar ve barlar konusunda da fikir sahibi olabileceğiz.

Öğle yemeği için 17. yüzyılda inşa edilmiş tarihi binasıyla ünlü EL PATIO RESTORAN’a gidiyoruz. Şehrin en hayat dolu noktalarından birisine, Katedral Meydanı’na açılan El Patio’da bizi leziz Küba yemeklerinin yanı sıra mojito ikramı ve canlı müzik karşılayacak.

Öğle yemeğinin ardından Küba ekonomisi için çok önemli bir ürün olan romla tanışmak üzere ROM MÜZESİ’ni ziyaret edeceğiz. Gezi boyunca yudumlama imkânı bulacağımız, Küba’nın milli içkisi romun yapım sürecini, tarihini, farklı türlerini ve kullanım alanlarını öğreneceğiz. Bu ziyaret noktasında da müzenin uzman rehberleri bize eşlik edecek.

Akşam yemeğine kadar Havana’yı her gezi katılımcısının keyfince gezebileceği bir serbest zamanımız olacak. Akşam yemeğimiz ise MESÓN DE LA FLOTA’da. Bu restoran 18 ve 19. yüzyıllarda Havana Limanı’na uğrayan İspanyol gemilerinin güvertelerini andıran hoş dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Küba’yı yalnızca salsa müziğiyle tanıyanları şaşırtan ustalıklı flamenko danslarının sergilendiği bu mekânda İspanyol mutfağının güzel örneklerini tadarken nefis bir flamenko gösterisi izleyeceğiz.

15 Ağustos 2014 Cuma

  • Kahvaltı
  • Almacenes San José’de el sanatçılarının tezgâhları arasında alışveriş imkânı
  • Devrim Müzesi’ne ziyaret
  • Casa de la Amistad’da (Dostluk Evi) öğle yemeği
  • Küba Dünya Halklarıyla Dostluk Enstitisü (ICAP) temsilcileriyle Küba’da güncel durum konulu söyleşi
  • Tarihi Devrim Meydanı’na ziyaret
  • Danza BB Companía Dans Projesi’ne ziyaret
  • Cafe Taberna’da Buena Vista Social Club konseri eşliğinde akşam yemeği

Kahvaltının ardından takıdan müzik aletlerine, tablolardan puro malzemelerine kadar çeşitli hediyelik eşyaların bulunabileceği ALMACENES SAN JOSÉ’ye uğrayacağız. Eski Havana’da bulunan ve eskiden antrepo olarak kullanılan yüzlerce metrekarelik bu alan, Kübalı sanatçı ve zanaatkârların eserlerini sergileyip satabilmeleri için yeniden düzenlenmiş, Havana’nın en önemli resim ve hediyelik eşya pazarlarından birisi haline gelmiştir.

Daha sonra DEVRİM MÜZESİ’ni göreceğiz. 1959’a kadar başkanlık sarayı olarak kullanılan Devrim Müzesi binası bugün devrim mücadelesinin anılarını canlı tutmaya adanmıştır. Burada Ché’nin haberleşme için kullandığı radyodan tutun, Fidel ve arkadaşlarının devrim yolculuğuna çıktıkları Granma yatına kadar 50’lerin devrim mücadelesine ilişkin çok değerli unsurları görme fırsatımız olacak.

Öğle yemeğimiz DOSTLUK EVİ (CASA DE LA AMISTAD) binasında. Devrimden önce zengin bir şeker kamışı üreticisine ait olan bu muazzam köşk, hüzünlü bir aşk hikâyesine sahne olduktan sonra sahibi tarafından terk edilmiş ve devrimden sonra Küba hükümeti tarafından Küba Dünya Halklarıyla Dostluk Enstitüsü’ne armağan edilmiştir. Zamanla ülkeyi ziyaret eden Küba dostları için geleneksel bir ziyaret yeri haline gelmiş, otantik atmosferiyle pek çok toplantı, konser ve söyleşiye ev sahipliği yapmıştır.

Ardından KÜBA DÜNYA HALKLARIYLA DOSTLUK ENSTİTÜSÜ (ICAP) temsilcileriyle buluşmamız olacak. Küba’nın devrimden sonra mahkûm edilmeye çalışıldığı izolasyonu kırmak, Küba gerçeğini dünyaya anlatmak ve dünya halklarıyla Küba arasında sağlam dostluk köprüleri inşa etmek amacıyla 1960 yılında kurulmuş ve zaman içinde çok büyük bir başarı elde etmiş bu hükümet dışı kuruluş, hâlihazırda aralarında derneğimizin de yer aldığı 146 ülkeden 2017 tane Küba dostluk örgütüyle temas halinde. ICAP temsilcileriyle gerçekleştireceğimiz ziyaretle kurumun uluslararası planda yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi edinecek, Küba hakkındaki sorularımızı samimi bir ortamda Kübalı dostlarımıza yöneltme şansı bulacağız.

Kübalı dostlarımızla buluşmamız sonrasında ilk durağımız Küba Devrimi’nin kritik bütün dönemeçlerinde Fidel’in ve devrimin diğer önderlerinin halkla buluşma yeri olmuş, her yıl 1 Mayıs’ta dolup taşan coşkulu mitingleriyle de zihinlere kazınmış tarihi DEVRİM MEYDANI. Devrim öncesinde “Kent Meydanı” olarak anılan bu meydan, José Martí Anıtı, José Martí Müzesi, Halk İktidarı Ulusal Meclisi binası, Ulusal Kütüphane, Ulusal Tiyatro ve duvarında Che’nin siluetini taşıyan İçişleri Bakanlığı binası gibi pek çok önemli yapıyla çevrelenmiştir.

Akşamüzeri saatlerinde bizi minik dansçılar bekliyor olacak. Bu yıl kuruluşunun yirminci yıldönümünü kutlayanDANZA BB COMPAÑIA DANS PROJESİ, Küba’da çocuklara yönelik olarak yürütülen gönüllü toplum projelerinin en etkili örneklerinden birisi. Farklı yaşlardan çocukların birlikte ve birbirlerinden öğrenmeyi öğrendikleri bu dans projesinin esas teması Latin Amerika dansları. Farklı Latin Amerika ülkelerinin folklorik danslarını pek çok ulusal ve uluslararası platformda başarıyla sergileyen minikler çok sayıda ödülün de sahibi. Bizler de Havana’daki atölyesinde ziyaret ederek bu çocukların performanslarından birini izleme ve birlikte dans etme imkanı bulacağız.

Akşam yemeğimiz ise Wim Wenders tarafından çekilen belgesel sonrasında dünya çapında tanınan ve pek çok kez Türkiye’ye de gelmiş olan BUENA VISTA SOCIAL CLUB grubunu dinleyebileceğimiz Cafe Taberna’da olacak.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

  • Kahvaltı
  • Santa Clara’ya hareket
  • Ché’nin Anıt Mezarı ve Ché Müzesi’ne ziyaret
  • Los Caneyes Restoran’da öğle yemeği
  • Cienfuegos’a hareket
  • Cienfuegos kent turu
  • Otele yerleşme ve otelde akşam yemeği

Kahvaltı sonrasında CHÉ’NİN ANIT MEZARI’nı ziyaret etmek üzere Santa Clara’ya hareket ediyoruz. Çok geniş bir alan üzerine inşa edilmiş mozolenin karşısında geniş bir meydan, meydana bakan yaklaşık yedi metre yüksekliğinde bronz bir Ché heykeli ve onun altında da efsanevi devrimcinin hayatını anlatan CHÉ MÜZESİ bulunuyor. Müzede Ché’nin çok sayıda fotoğrafı, okul karnelerinden satranç takımına, astım ilaçlarından üniformalarına kadar çeşitli kişisel eşyaları sergileniyor. Müze’de ayrıca Fidel tarafından Ché anısına yakılan “Ölümsüz Ateş” yanmaya devam ediyor. Biz de bu ziyaretimizde Fidel’in yaktığı ateşte Küba halkının Ché’ye olan sonsuz sevgisini duyumsayacak, müze ziyaretimizde bu büyük kahramanın yaşamının farklı yönlerini tanıma imkânına erişeceğiz.

Öğle yemeğini Santa Clara’da LOS CANEYES RESTORAN’da yedikten sonra, güneyin incisi olarak anılanCIENFUEGOS’a doğru yola çıkıyoruz.

Kente varışımızın ardından CIENFUEGOS KENT TURUMUZU gerçekleştireceğiz. Tarihi merkezi 2005 yılında UNESCO Dünya Kültürleri Mirası olarak kabul edilen kent, Fransızlar tarafından kurulmuştur. Kentin uzun kordon boyu, hoş yaya yolları, bahçeli bir örnek evlerinin oluşturduğu siluetine Avrupa havası hâkim. Kent turumuz kapsamında kentin tarihi merkezindeki MARTÍ PARKI’nda rehberimizden kentin tarihi ve mimarisi, ayrıca parkı çevreleyen kültür merkezi, galeri ve tiyatro binaları hakkında bilgi alacağız. Cienfuegos’un son derece ilginç yapılarından birisi olan, 20. yüzyıl başında inşa edilmiş, Endülüs mimarisi örneği PALACIO DE VALLE’yi görmeye gideceğiz. Ardından dört yıldızlı otelimize yerleşecek ve akşam yemeğimizi otelde yiyeceğiz. Dileyenler Cienfuegos’un gece hayatına karışabilir.

17 Ağustos 2014 Pazar

  • Kahvaltı
  • Tomas Terry Tiyatrosu’na ziyaret
  • Trinidad’a hareket
  • Trinidad kent turu
  • Cantero Sarayı - Belediye Müzesi’ne ziyaret
  • Plaza Mayor Restoran’da öğle yemeği
  • Trinidad’da serbest zaman
  • Cienfuegos’a dönüş ve otelde akşam yemeği

Kahvaltının ardından ilk durağımız TOMAS TERRY TİYATROSU’nu göreceğiz. 1889 yılında, dönemin köle ve şeker zengini ailelerinden Terry ailesi tarafından Tomas Terry'nin ölümü üzerine onun adına inşa ettirilen tiyatro, Cienfuegos şehrinin en etkileyici binalarından birisidir. Şehrin merkezinde, Jose Marti parkının kuzey tarafında yer alan bina, Lina Sanchez Marmol'un imzasını taşımaktadır. Halen faal olarak kullanılan bu tiyatro 950 izleyici kapasitesine sahiptir ve yılın tamamı boyunca canlılığını korumakta, pek çok değişik performansa ev sahipliği yapmaktadır.

Tarihi tiyatroyu ziyaretimizin ardından Trinidad’a doğru yola çıkıyoruz. Kimi zaman müze-kent olarak da adlandırılanTRINIDAD, Amerika kıtasının en iyi korunmuş kolonyal yerleşimidir. 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Taş döşeli sokaklarıyla insana hala yüzyıllar öncesini yaşatan tarihi merkezin kesinlikle masalsı bir havası var.

Kente vardıktan sonra öğle yemeğimizi romantik dekorasyonu ve zengin açık büfesiyle dikkat çeken PLAZA MAYOR RESTORAN’da yiyeceğiz. Gerçekleştireceğimiz TRINIDAD TURU sırasında tarihi merkezdeki ana meydan PLAZA MAYOR’u göreceğiz. Rehberimizden kentin tarihsel gelişimi ve mimarisi ile çevredeki müzeler hakkında bilgi aldıktan sonra, günümüzde BELEDİYE MÜZESİ olarak kullanılan CANTERO SARAYI’na gidiyoruz. Buradaki İspanyol mobilyalarında, Çin porselenlerinde, Fransız şamdanlarında ve İtalyan fresklerinde sömürge döneminde şekerin ve köle emeğinin biriktirdiği zenginliği göreceğiz.

Ardından her katılımcının dilediğince gezebileceği bir serbest zamanımız olacak. Meydanı çevreleyen ilginç müzeler ziyaret edilebilir. Ara sokaklara daldığınızda ise yöreye has ahşap ve dantel işlerinin satıldığı sokak tezgâhlarıyla, rengârenk sanat galeriyle, güler yüzlü Kübalı müzisyenlerle karşılaşacaksınız. Trinidad’daki gezintimizin ardından Cienfuegos’a, otelimize dönüyoruz. Akşam yemeğimiz otelde.

       18 Ağustos 2014 Pazartesi

  • Varadero’ya hareket
  • Plajda serbest zaman
  • Deniz kenarında öğle yemeği
  • Plajda serbest zaman
  • Havana’ya dönüş
  • Otele yerleşme
  • Otelde akşam yemeği
  • Kübalılarla sokak partisi

Kahvaltının ardından Karayipler denince akla ilk gelen manzarayı görmek üzere VARADERO’ya doğru yola çıkıyoruz. Yılda bir milyon ziyaretçiyi ağırlayan Varadero, turkuaz mavisi denizi ve yirmi kilometre uzunluğundaki beyaz kumsalıyla ünlü. Günümüzü Varadero’nun sakin sularında yüzmeye, Karayip güneşinin ve tatlı esintilerin tadını çıkarmaya ayıracağız. Öğle yemeğimizi de deniz kenarında yiyoruz.

Akşamüzeri Havana’ya dönüp akşam yemeğimizi otelde yedikten sonra, Kübalıların mahalli örgütlenmeleri olan Devrimi Savunma Komiteleri’nden (CDR) birisinin davetlisi olarak bir SOKAK PARTİSİNE katılacağız. Hem Küba’yı Küba yapan temel unsurlardan biri olan bu örgütlenme biçimi hakkında bilgi edinecek, hem de Kübalı dostlarımızla birlikte dans edip kaynaşma fırsatı yakalayacağız.

19 Ağustos 2014 Salı

  • Kahvaltı
  • Küba Ulusal Hukukçular Birliği başta olmak üzere Küba’nın hukuk alanındaki başlıca örgütlerinin temsilcileri ile buluşma
  • Uluslararası Küba Beşlisine Özgürlük Komitesi temsilcileriyle buluşma
  • La Ferminia Restoran’da öğle yemeği
  • Kübalı sanatçı José Fuster’ın Jaimanitas’taki atölye-evine ziyaret
  • Otele dönüş ve otelde akşam yemeği

Kahvaltının ardından KÜBA ULUSAL HUKUKÇULAR BİRLİĞİ (UNJC) ve Küba’nın hukuk alanındaki önde gelen diğer örgütlerinin temsilcileriyle buluşacağız. Küba’nın hukuk sistemi, Kübalı hukukçuların toplumsal/siyasal sistem içindeki yerleri, çalışma koşulları gibi konuların yanı sıra, hukukla yakından bağlantılı insan hakları ve demokrasi gibi politik başlıkların da konuşulacağı bir buluşma olacak bu. Sosyalist bir ülkeyi hukuk cephesinden tanımak için aklımızdaki her soruyu sorabileceğimiz bir toplantı yapacağız.

Daha sonra ULUSLARARASI KÜBA BEŞLİSİNE ÖZGÜRLÜK KOMİTESİ temsilcileriyle buluşma gerçekleştireceğiz. ABD’de on beş yıldır haksız biçimde tutsak edilen beş Kübalının hikâyesini hukuki boyutlarıyla dinleme şansımız olacak. Beşli ile ilgili güncel durum ve dayanışma faaliyetleri de paylaşılacak.

Öğle yemeğimizi Havana’nın Miramar semtinde yer alan LA FERMİNİA RESTORAN’da yiyoruz. Fidel’in de yemek yediği bu restoran, hem şık dekorasyonuyla hem de lezzetli yemekleriyle ünlü.

Öğleden sonra Kübalı sanatçı JOSÉ FUSTER’in Havana’daki bir balıkçı kasabası olan Jaimanitas yerleşimindeki atölye olarak da kullandığı evini ziyaret edeceğiz. Zengin detaylarla dolu bu ev FUSTERLANDIA olarak anılıyor ve evi gezenler bir sanatçının hayal gücünde gezinirmiş izlenimine kapılıyor. Karayiplerin Picasso’su olarak bilinen José Fuster çok yönlü bir sanatçı; çalışmaları seramikten resme, heykelden grafik tasarıma kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Yapacağımız bu ziyaretle yalnızca bir sanatçıyla değil, aynı zamanda giderek büyüyen bir yerel sanat projesiyle tanışacağız. Sanatçının yaşadığı mahallede pek çok ev onun seramik sanatıyla yeniden yaratılmış durumda.Akşam yemeğimiz otelde.

20 Ağustos 2014 Çarşamba

  • Kahvaltı
  • Pinar del Río’ya hareket
  • UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Viñales Vadisi’ne ziyaret
  • Los Jazmines’teki tarih öncesi kaya resmine ziyaret
  • Mural de la Prehistoria Restoran’da öğle yemeği
  • Cueva del Indio mağarasında tekneyle gezinti
  • Bölgedeki bir tütün çiftliğine ziyaret
  • Havana’ya dönüş

Kahvaltının ardından PINAR DEL RÍO iline hareket ediyoruz. Burada ziyaret edeceğimiz VIÑALES VADİSİ, özgün yer şekilleri ve bölgede gerçekleştirilen geleneksel tütün tarımı dolayısıyla ülkenin en çekici kır manzaralarından birine sahiptir. Söz edilen özgün yer şekilleri, bir zamanlar bölgeyi kaplayan kalker taşının zamanla erimesiyle ortaya çıkan, “mogotes” (saman yığını) isimli yuvarlak kenarlı, yüksek tepeciklerdir. Küba’da ekilen ilk kahve plantasyonlarının bulunduğu arazi, tarihsel değerinden ötürü 2000 yılında UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınmıştır. Fransız-Haiti kökenli bu ilk kahve plantasyonları, 1789 yılında Haiti’de siyahlar tarafından gerçekleştirilen devrimin yenilgiye uğramasından sonra Haiti’den kaçan göçmenler tarafından 18. yüzyıl sonları ile 19. yüzyıl başları arasında ekilmiştir. Bu kahve plantasyonları mimari, bilimsel, teknik ve kültürel açıdan büyük öneme sahiptirler.

Viñales Vadisi’nin eşsiz panoramasında önemli payı bulunan mogotelerden birisi, Viñales kasabasının dört kilometre uzağında bulunur DOS HERMANAS (İKİ KIZKARDEŞ) adını taşımaktadır. Bu yapının bir yüzünde dünyanın en büyük açık hava duvar resimlerinden biri bulunmaktadır. 1959 yılında Kübalı sanatçı Leovigildo González tarafından çizilen bu dev resim 120 metre boyunda ve 180 metre enindedir. Meksikalı duvar ressamı Diego de Rivera’nın tarzı örnek alınarak çizilen duvar resminde, bölgede 70 milyon yıl öncesinde bu yana yaşamış olan değişik hayvan ve yaratıklar betimlenmektedir. Biz de vadi boyunca yol alıp manzaranın tadını çıkardıktan, bölge hakkında bilgi aldıktan sonraTARİH ÖNCESİ RESİM adlı bu dev duvar resminin yamacında bulunan MURAL DE LA PREHISTORIA RESTORAN’da canlı müzik eşliğinde öğle yemeğimizi yiyeceğiz.

Ardından TEKNEYLE MAĞARA GEZİNTİSİ yapacağız. 15 bin hektarlık alan üzerinde kurulmuş olan Viñales Vadisi Ulusal Parkı, Küba’nın en geniş mağara sistemine sahiptir. Bu önemli mağaralardan biri, içinden San Juan nehrinin geçtiği Indian Mağarası’dır. Sarkıt ve dikitlerin yanı sıra ilginç yer şekillerine sahip olan bu mağarayı kısa bir gezinti ile keşfedeceğiz.

Havana’ya dönüş yolunda bölgedeki bir TÜTÜN ÇİFTLİĞİ’ne konuk olacağız. Tütün üretimi üstün bir bilgi birikimi gerektirir. Bu birikimin kuşaktan kuşağa aktarılmasını zorunlu kılan, neredeyse bir sanat olarak icra edilen tütün üretimi Küba’da esas olarak aile işletmelerinde gerçekleştirilmektedir. Bizi konuk edecek tütün üreticisi aileden işin incelikleri, kırsaldaki yaşam koşulları, üretici-devlet ilişkileri vs. hakkında bilgi alma imkânımız olacak.

Gezi katılımcılarının Havana’daki son akşamlarını keyifleri doğrultusunda değerlendirmeleri için akşam programı serbest bırakılmıştır.

21 Ağustos 2014 Perşembe

  • Paket kahvaltı
  • Yurda dönüş için havaalanına hareket

Paket kahvaltımızı alıp havalimanına transfer için otelden erken saatlerde ayrılıyoruz.

* Gezimiz TÜRSAB A-1372 No’lu belgeye sahip Alabanda Turizm güvencesiyle gerçekleştirilmektedir.

** Program tarih ve içeriğinde elimizde olmayan nedenlerle değişiklik gerçekleşebilir.

AÇIKLAMALAR

GEZİ ÜCRETİ çift kişilik odada konaklama halinde kişi başı 2050 Avro, tek kişilik odada konaklama halinde oda farkı300 Avro'dur.

Söz konusu ücret:

- uçak biletini,

- seyahat sigortasını,

- Havana ve Cienfuegos’ta 4 yıldızlı otellerde konaklamayı,

- programda belirtilen sabah öğle akşam yemeklerini,

- programda belirtilen müze giriş harçlarını,

- programda yer alan konser, dans gösterisi vb. tüm kültürel etkinliklerin ücretlerini,

- Viñales gezisi dâhil olmak üzere tüm çevre gezilerini,

- şehir içi ve şehirlerarası transferleri,

- Kübalı rehberler tarafından rehberlik hizmetini kapsamaktadır.

Gezi kapsamında HAVANA, VIÑALES, CIENFUEGOS, SANTA CLARATRINIDAD ve VARADERO ziyaret edilecektir; gezi süresi 7 gün 8 gecedir.

Gezi katılımcılarının

​24 HAZİRAN 2014 tarihine dek kişi başı 500 Avro’luk TEMİNAT bedelini yatırmaları, ödemenin geri kalan kısmını ise 10 TEMMUZ 2014 tarihine kadar tamamlamaları gerekmektedir.

KREDİ KARTIYLA ÖDEMELERDE bütün kredi kartlarından tek çekim yapılabilmekte ve tek çekim için banka komisyonu talep edilmemektedir.

Kredi kartıyla taksitlendirme İŞ BANKASI, YAPI KREDİ VE GARANTİ BANKASI KREDİ KARTLARI için geçerlidir. Taksitli ödemede uygulanacak olan banka komisyon oranları aşağıdaki gibidir:

2 taksit % 3  -  3 taksit % 4  -  6 taksit % 7

VİZE ÜCRETİ (Küba vizesi için bizzat başvuruda 55 TL, kargoyla veya başkası aracılığıyla başvuruda 118 TL; Kanada transit vize için 130 TL), hava alanı vergisi (Türkiye’de ve Küba’da toplam 75 TL civarında), bahşişler (70 Avro) ve ekstra yiyecek ve içecekler fiyata dâhil değildir.

YEŞİL PASAPORT İÇİN KANADA TRANSİT VİZESİ GEREKMEKTE, KÜBA VİZESİ İSE GEREKMEMEKTEDİR. Hem Kanada, hem de Küba konsolosluğu vize vermek konusunda kolaylaştırıcı bir tutuma sahiptir; vizeler için mülakata gerek duyulmamaktadır.

Gezi boyunca bize eşlik edecek olan Kübalı rehberimize, şoförümüze, konaklayacağımız otellere, yemek yiyeceğimiz restoranlara ve çeşitli yerlerde karşımıza çıkacak olan canlı müzik gruplarına vereceğimiz BAHŞİŞLER (kişi başı toplam 70 Avro) gezinin ilk günü toplanacak ve gezi boyunca toplu olarak dağıtılacaktır.

AIR CANADA İLE UÇUŞ TARİH VE SAATLERİMİZ şu şekildedir:

<

Uçuş No

Tarih

Kalkış yeri

Kalkış saati

Varış yeri

Varış saati

AC 811

13 Ağustos 2014

İstanbul

10.55

Toronto

14.55

AC 1748

13 Ağustos 2014

Toronto

18.00

Havana

21.30

AC 1749

21 Ağustos 2014

Havana

08.20

Toronto

11.50

AC 810

21 Ağustos 2014