ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU BASIN AÇIKLAMASI

Konu  : ÇOCUK CİNAYETLERİ

Türkiye, son günlerde çocuk cinayetleri ile ilgili gündem oluşmuştur. İstanbul'da Pamir Dikdik'in ölümü, Kars ‘ta  kent merkezinde kaybolan sadece dokuz yaşındaki Mert Aydın'ın cesedi, merkeze 5 kilometre uzaklıktaki Karadağ Çöplüğü yakınlarında bulunması, ardından Adana’da, annesi pazardayken kaybolan  sadece altı yaşında olan Gizem Akdeniz’in cansız bedenine ulaşıldı. Son olarak, Manisa'da dört gündür kayıp olan ilkokul öğrencisi Umut Zambak'ın cesedi, Akhisar İstasyonu'ndaki kullanılmayan on yedi metre derinliğindeki su kuyusunda bulundu. Burada halk olarak aile olarak ve devlet olarak geleceğimiz olan çocuklarımıza bakamıyor muyuz?konusunun tartışılması ve bu konunun gündemde kalması gerektiğini düşünüyoruz. Çocuk ölümlerinde de çok kullanılan yazısı buymuş, kısmet, kaderde varmış  kelimeleri bir yana bırakılmalıdır. En azından küçük çocukların tek başına sokakta gezerken karşılaşıldığında kanaatimizce halkın duyarlı olup, ilgilenmeleri, çocuklara karşı gerekli güvenlik önlemlerinin evde , okulda, sokakta, her yerde öncelikle düşünülmesi, gerekli önlemleri almayanların cezalandırılması şarttır.

Gittikçe artan çocuk cinayetleri çocukların korunması konusunu bir kez daha gündeme getirmiştir.

Son derece hassas ele alınması gereken bu konuda; ilk olarak önleyici ve sonrasında koruyucu güvenlik çalışmaları yapılmalı, risk grupları belirlenmeli, çocuklara en yakın olan ana-baba ve öğretmenlerinin eğitimi gündeme taşınmalı ve tabi ki tüm bunlar büyük oranda devlet eli ile yapılmalıdır.

Devlet önlem almadığı için ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleri, devletin pozitif yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleridir . Gündem Çocuk Derneği’nin 2013 yılına dair çocukların yaşam hakkı ihlallerini içeren raporunda yer alan bu başlığa göre; Türkiye’de 2013 yılında 18 çocuk cinayeti, 16 ev içi şiddet ve ihmal sonucu yaşamını yitiren 406 çocuk olmak üzere toplam 440 çocuk yaşamını yitirmiştir. Derneğin çocukların yaşam hakkı ihlallerine ilişkin raporunun girişinde belirttiği gibi; 2012 yılında yaşam hakkı ihlaline uğrayan en az 609 çocuk, 2013 yılında yaşamını kaybedecek 633 çocuğun haberini veriyordu aslında bize.

Sosyal hukuk devleti anlayışı çerçevesinde ailelerin bu konuda daha bilinçli olmaları adına örgütlü çalışmalar yapılmalıdır. Örneğin, okullarda “güvenli davranış öğretileri” işlenmelidir. Çocuk, hangi dokunma iyi hangi dokunma kötü; iyi sır kötü sır nedir ve kötü sırrın neden saklanmaması gerektiğini öğrenmelidir. Okul öncesi çağından itibaren çocuklara iyi ve kötünün ayrımı yaptırılmalı ve ‘HAYIR’ diyebilmenin önemi vurgulanmalıdır.

Yanısıra, medya haberleri verirken son derece dikkatli davranmalı ve korkutucu bir üslup kullanmak yerine daha doğru bilgilendirme yapmalıdır. Yazılı ve görsel basın bu konuda çocukların hak ihlallerine yol açmadan onlar hakkındaki haberlere yer vermeye özen göstermelidir.

Ülkemizin de imzaladığı ve tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin dört temel ilkesinden “yaşama ve gelişme hakkı” ile “çocuğun yüksek yararı” ilkelerine göre,  her çocuk temel yaşam hakkına sahiptir. Ana-babalar ya da sorumluluk taşıyan diğer kişiler bu sorumluluğu yerine getiremedikleri taktirde Devlet, çocuğa yeterli dikkati ve desteği gösterecektir demektedir.Devlet, çocuğun yaşamını ve gelişmesini güvence altına almakla yükümlüdür. Sözleşme, üye devletlere çocukların suistimal ve ihmalden korunması hakkında  yükümlülükler yüklemiştir. Çocuk Koruma Kanunundaki çoğu madde savcı ve hakimlerimiz  tarafından uygulanamamaktadır. Devlet çıkarttığı kanunların uygulanabilir olmasını sağlamalıdır. Bu kanunu da işte çıkarttık demekle sözleşmeye uyulmuş olunamamaktadır. Devamında kanunların uygulanma ortamının yaratılmaması Çocuk Koruma Kanunu da yetersiz bir hale getirmiştir. Nitekim çocuklarımızı koruyamamaktayız, sonuç olarak çocuklarımız ölmektedir. Herkes ve kurumlar  bu konuda özeleştirisini yapmalıdır.

Eğitim konusunda Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu olarak bilgilendirme içerikli ilköğretim okullarında yaptığımız çalışmalar bu kapsamda birer örnek olup, diğer STK‘lar ile koordineli şekilde devam edecektir.

En kısa zamanda somut adımlarla gerekli önlemlerin alınması sağlanarak yaşanan bu yıkıcı olayların tekrarının engellenmesi dileğimizle, acılı aileler ve Türk halkına üzüntü ve başsağlığı dileklerimizi bir kez daha iletiriz.

ESKİŞEHİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU KOORDİNATÖRÜ
AV.BANU BAYIKER

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım